Dijital Dönüşümün Kurumsal Büyüme ve Gelişmeye Etkisi

Sena Düzgün (Yazar) 01 Nisan 2024

Dijital Dönüşümün Kurumsal Büyüme ve Gelişmeye Etkisi

Dijital dönüşüm; toplumsal ve sektörel ihtiyaçlara dijital teknolojilerin entegrasyonu ile çözüm bulunması amacıyla iş akışlarının, kültürün gelişmesi ve değişmesi sürecini tanımlayan bir kavramdır. Yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan dijitalleşme, geleneksel metotlardan daha verimli sonuçlar elde etmek için ortaya çıkmıştır. Kurumlarda iş planları ve kurum içi gerçekleştirilen tüm proseslerin manuel ortamdan dijital platformlara evrilmesi zaman, iş gücü ve maliyet kayıplarını azaltarak verimlilik ve üretkenlikte artışa sebep olmaktadır. Bunun sonucunda kurumlar dijital teknolojinin entegrasyonu ile müşterilerine daha iyi ve daha hızlı hizmet sunabilmektedir. Dijitalleşmenin üretimdeki verimliliği arttırarak üretim aşamasındaki iş süreçlerinin çok daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleşmesini, iş performanslarını arttırmasını, üretim esnasında oluşabilecek iş kazalarının azalması ve işletmelerdeki maliyetin kontrol edilmesi sağlanmaktadır.




Son yıllarda dijital dönüşüm kurumsal büyüme ve gelişmenin önemli bir paydası haline gelmiştir. Kurum büyüklüğü fark etmeksizin işletmeler global ölçekte rekabet gücünü korumak için gelişen teknolojiye adaptasyon sağlamak durumundadırlar. İnsan kaynakları, muhasebe, tedarik süreçleri, üretim süreçleri, IT, satış süreçleri vb. tüm süreçlerin dijitalizasyonunun sağlanması doğru bilgiye hızlı ve kolay ulaşılması açısından ciddi öneme sahiptir. Bununla birlikte dijital dönüşüm, kurumların tüm alanlarına yayılarak, organizasyonun çalışma ve paydaşlarına değer sunma biçiminde temel değişikliklere sebep olmaktadır.



Kısaca dijital dönüşüm araçlarından bahsedecek olursak;
Big Data: Büyük veri ya da İngilizce karşılığı olan “Big Data” geleneksel veri tabanı sistemleriyle depolanması, yönetilmesi ve analizi mümkün olmayan verilerdir. Büyük veri, analiz edilmesi ve verimliliği arttırması için toplanan, anlamlı ve işlenebilir veriler bütünüdür.
Cloud teknolojileri: internet ile bağlanılınan Cloud sistemleri ile yüksek yetenekli bilgi depolama alanı sağlanmaktadır. Bu teknoloji özellikle artan bilgi miktarının idaresi açısından büyük bir öneme sahiptir. Zaman ve ortamdan farklı bilgi paylaşımı olanağı da bu teknoloji sayesinde elde edilmektedir.
Nesnelerin İnterneti (IoT): Cihazların diğer cihazlar ve insanlarla teknolojik düzey iletişim araçları vesilesi ile birbirlerine bağlanması ve çeşitli fonksiyonlarını otomatik gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Bu nedenle hem üretim süreçleri hem çalışma şekli hem de yaşam tarzında önemli değişiklikler ve kolaylıklar olması beklenmektedir. Üretim sürecinde kaynak kullanımı ve lojistik ağında yaratıcılık, şeffaflık artışı ve daha zeki hale gelmesi, hizmet ortaya koyarken maliyeti düşürmesi gibi gelişmeler beklenilmektedir.
Yapay Zekâ: Bir bilgisayarın ya da bilgisayar sorumluluğunda bir robotun birçok eylemleri akıllı canlılara benzer biçimde yerine getirme potansiyeli olarak açıklanan bu araç genelde insan düşünme tarzlarının tahlili ile geliştirilen hizmetleri kapsamaktadır.
Arttırılmış Gerçeklik: Reel dünyadaki ortamın bütün içeriği ile bilgisayar aracığıyla ses, görüntü ve GPS verileriyle çeşitlendirilerek meydana getirilen görünümüdür.
Sanal Gerçeklik: Sanal ortamda meydana gelen ve insanların etkileşim kurmasına imkân sağlayan teknolojidir.
Eklemeli Üretim: parçaların birer birer birikimli ve eklemeli üretilmesi olarak canlandırılan bu teknolojinin en önemli örneği üç boyutlu yazıcı teknolojisinin kullanımıyla kalıp üretiminin ortadan kaldırılması ve stok tutulmasının verimli hale getirilmesi yer almaktadır.
Dijitalleşme istihdam fırsatlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Otomasyon ve yapay zekâ, birçok geleneksel işin yerini alarak yazılım geliştirme, veri analizi, test otomasyon uzmanlığı ve siber güvenlik gibi dijital sektörlerde yeni iş fırsatları yaratmıştır.



Dijitalleşme, daha çevre dostu bir üretim endüstrisine öncülük etmektedir. Gelişmiş teknolojilerin kullanımı, gelişmiş enerji verimliliği, azaltılmış atık ve azaltılmış emisyonlara yol açmaktadır. Bunun sonucunda da hem çevreye hem de ekonomiye faydalı sürdürebilir bir endüstriye neden olmaktadır. Endüstriyel tesislerde enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izi azaltımı gibi konulara odaklanarak, işletmeler daha çevre dostu bir üretim gerçekleştirebilmektedirler. Ancak dijital dönüşümün getirdiği fırsatların yanı sıra, bazı zorluklar da vardır. Bu zorluklar arasında yüksek teknoloji maliyetleri, uyum süreci, güvenlik riskleri, veri yönetimi ve işgücü becerilerinin yetersizliği, tecrübe eksikliği gibi faktörler yer almaktadır. Bu nedenle, dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmek için işletmelerin doğru bir strateji geliştirmesi, doğru teknolojileri seçmesi, veri güvenliği konularına odaklanması ve çalışanlarının dijital becerilerini geliştirmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, dijital dönüşüm, üretim sektöründe işletmelerin rekabet avantajını artırmak, sürdürülebilirliği sağlamak ve müşteri memnuniyetini artırmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Ancak, bu dönüşümün başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için doğru stratejilerin belirlenmesi, doğru teknolojilerin seçilmesi, doğru partner seçimi ve işletme kültürünün yeni teknolojilerine adaptasyonunun sağlanması gerekmektedir.