Üretim Takip Sistemleri; işletmenizde mevcut hatlar, istasyonlar kısaca tüm üretim süreci, geçmişten bugüne kadar aldığınız tüm operasyonel veriler, bitirilmiş projeleri geriye dönük izleyebildiğiiz gibi,anlık üretim canlı olarak izleyebilme ve müdahale etmenize olanak verir.
Yaşadığımız dönem ve Endüstri 4,0 dalgası üretim kelimesinin tek başına anlamlı bir ibare olmaktan çıkmış ve verimli üretim olarak yeniden tanımlanmayı gerekli kılmıştır.
Verimli üretim, koordineli, müşteriden veya pazardan gelen talebin istenilen terminolojide, miktarda, yüksek kalite ve mümkün olan en az işletme kaybı ile ortaya koymaktır ve işletmenin faaliyete devam edebilmesi ve gün geçtikçe teknolojinin gelişimiyle paralel artış gösteren rekabet ortamında var olabilmesi açısından inkâr edilemeyecek kadar önemlidir.
Üretimin yapıldığı uygun değer ölçekli her işletmede otomasyon ve üretim yönetim -takip sistemlerinin gerekliliğinin en önemli nedenleri arasında üretimin sürdürülebilirliği ile eş zamanlı rekabet, pazar ihtiyacını zamanında ve doğru şekilde karşılayabilme vardır.
Üretim yönetim-takip sistemleri işletmede aktif kullanılıyorken depo edilmiş, saniye bazında alınan her verinin doğruluk-kesinlik ölçütü sürdürülebilirlik açısından hayati öneme sahiptir. Bu durum ise bize veri toplamanın oldukça ciddi zorunluluk olduğunu göstermekle birlikte üretim yönetim-takip sistemin ve bu sistemin varlığında kullanılacak her türlü ekipmanı akıllıca seçmeye ve efektif kullanmaya itmektedir. Bu seçimler yapılırken tabi ki öngörülü olmak işletmeyi gelecekte doğacak olan yeni teknolojilere ve yatırım fırsatlarına hazır veya uyarlanabilir kılacaktır.
Durmaksızın gelişen endüstride talep edilen ve kullanılan aygıtların da gelişmesiyle sistemlerden veri aktarımı sağlamak karmaşık bir hale gelmiştir.
Otomasyon sistemleri arasındaki haberleşme aygıtlarının çok fazla varyasyonlara sahip olması ve dolayısıyla her bir aygıt için ayrı bir sürücü gerekmesi, bununla birlikte bu aygıtların yenilenen her bir sürüm için yeni bir yazılıma gereksinim duyması gibi sebeplerden dolayı haberleşme konusunda problemler yaşanabilmektedir.
Sistemi karmaşık hale getiren ve herhangi bir problem olduğunda veya yeni bir çözüme ihtiyaç duyulduğunda zaman kaybına sebebiyet veren bu problemleri çözmek için mutabakata katılan bazı şirketler OPC (süreç kontrolünde nesnelerin bağlaşması ve ilişkilendirilmesi) (Object Linking and Embedding for Process Control) standardını geliştirmişlerdir. OPC veri kaynağı (PLC/DCS) ve veri depolama (HMI) birimleri arasında ara bir tabakadır ve her iki birimin birbirlerinin içyapıları hakkında bir bilgisi olmadan veri aktarımına izin verir.
OPC standardını destekleyen ürünler, OPC uyumlu her türlü ürünle direkt haberleşebilme olanağına sahiptirler. Kapalı haberleşme yapısını çözmekle zaman ve emek harcanmadan tek bir ara yüz gelişimi, güncellenmesi için zaman ve kaynak ayrılır. Standart tek olduğu için de karşılaşılabilecek problemlerin çözümü basite indirgenmiş olur. Varlık söz konusu iken ekipman ömrünü uzatması, haberleşme yükünü düşürmesi, sisteme esneklik kazandırması ve ekipmanların gerektiğinde farklı markalar dahi olsa değiştirilebilmesi imkanını sunar.
Bu yeni standardın oluşturulmasıyla birlikte bütün donanım ve yazılım üreticileriyle endüstriyel kontrol aygıtları üreten firmaların tekelinde bulunan kapalı haberleşme sistemlerinin içyapısını bilmeye gerek kalmadan tek bir ara yüzle desteklenebilen bir haberleşme standardı olan OPC oldukça geniş kullanım alanına sahip olmuştur.
OPC’nin çok fazla tercih edilmesi dolayısıyla yaygınlaşması ile birlikte hemen her modern tabir edilen aygıtta OPC bağlayıcısı mevcutta yerini almaya başlamıştır.
Tüm bunlarla birlikte pek tabii bir donanım için farklı üreticiler tarafından üretilmiş sürücülere olan bağımlılık ortadan kalkmıştır.
Üretim yönetim-takip sistemlerinin ihtiyaç duyduğu verilere ulaşmada OPC sunucu işletmeler için geleceğe yönelik gelişim ve sürdürülebilirlikleri açısından yardımcı olacak sistemlerdendir.
Sonuç olarak gerek üretim yönetim-takip sitemleri gerekse endüstri 4.0 kapsamında olan her türlü dijitalleşme, teknolojik ve insan odaklı gelişim kaçınılmazdır ve gelecekte de var olmak isteyen her işletme sahibi er ya da geç teknolojiye adapte olmaya zorunludur.