Küresel Rekabet Endeksi 4.0

Küresel Rekabet Endeksi 4.0

Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum-WEF), küresel rekabet endeksi çalışması yaptı. Bu çerçeve içinde WEF 40 yıldır uzun vadeli küresel rekabetin ölçütlerini belirleyen kurum olarak yeni “KÜRESEL REKABET ENDEKSİ 4.0”açıklarken ekonomi yönetimleri için bir pusula olmayı amaçlıyor. Çalışmanın dayanağı olan 12 ayak (kurumlar, altyapı, ICT’ye uyum, makroekonomik istikrar, sağlık, beceriler, ürün piyasası, emek piyasası, finansal sistem, piyasa büyüklüğü, iş piyasası dinamizmi ve inovasyon kapasitesi) içinde kurumların işleyişi gibi temel kalkınma problemleri küresel rekabet açısından engel teşkil etmeye devam ediyor. Sonuçlar dikkat çekici:

 

“Dünya Ekonomisi
4.Sanayi Devrimi’ne hazırlıklı değil!”

 

Ölçülen 140 ekonomi içinde 103 ülkenin skoru 100 üzerinden aldıkları 50 ve altı elde ettikleri skorla, inovasyon kapasitelerinde sorun olduğunu; rekabet güçlerini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Bu konuda en hazır devlet Singapur (85,6) olarak ön planda; arkasından Lüksemburg (79,0) ve ABD (78.3) geliyor.

Türkiye özelindeyse:

Türkiye, 140 ülke içinde rekabet sıralamasında 61. sırada.Bu sıralamada üstlerde yer almak için hangi yöntemi  benimsenmeli , hangi yaklaşımı sergilenmeli ?

 

“Rekabetin gücü verimlilik,
verimliliğin  yolu dijitalleşebilmektir.”

 

 

Bu veriler ışığında dijitalleşmede yol haritası nasıl olmalı?

Tedarikçi – Partner

Tedarikçi yaklaşımıyla elde edilen sistemlerde ehliyetine sahip olmadığınız bir araca sahip olmaktan öteye geçilememekte. Dijitalleşen üretim sahasının izlenmesi tek başına yeterli olmamakta Hedefler ,yol haritası , ihtiyaçlar belirlenmeden ve prosese özel uyarlamalar gerçekleşmeden sahaya konumlanan çözümler istenen katma değeri üretememekte.

Partnerlik yaklaşımı aynı hedef doğrultusunda senkronizasyona ihtiyaç duyar. Üretim sahasından elde edilen verilerle hedefler doğrultusunda aksiyon alınabilmelidir. Bu uyum için sistem ve birden çok ehliyetli sistem kullanıcısına ihtiyaç duyar. İyi bir partner sisteminin verilerini kazanca çevirecek eğitimi de beraberinde sunmalıdır. Tecrübesiyle müşterisinin ihtiyaçlarını sisteme uyarlayabilmeli,  üretim sahasına doğru konumlanabilmeli ve yol gösterici olmalıdır.

Dijital dönüşüm, bir işletmenin her alanını yeniden şekillendirir. Teknoloji gelişmeye devam ederken, başarılı dijital dönüşümün ihtiyaç özelinde uyarlanabilmelidir, 360 derece  planlamayı ve departmanlıların rolleri  dâhil edilmelidir. Dijital dönüşüm, bir eğilimden modern iş stratejisinin merkezi bir bileşenine dönüşmüştür. Partnerlik yaklaşımında bu dönüşümü destekleyici eğitimler ve  uygulamalar zaruret değil birincil ihtiyaç olarak konumlanır.

Firmaların ihtiyaç duyduğu işlevlere MES takviyesi, süreç verisi ve performans analizi ,bakım yönetimi, zaman ve devamlılık yönetimi, istatistiksel proses kontrolü, kalite güvence, ,belge ve ürün yönetimi, ürün takibi ve kütüğü, tedarikçi yönetimi olarak sıralanabilir.

Farklı yazılım çözümleriyle ihtiyaçlarını üretim sahasındaki MES donanımları üzerinden entegre edebilir olmak önemli. Doküman yönetimi, onay süreçleri, kalite süreçleri vb.

İhtiyaç duyulan tüm süreçlerde çözümün parçası olabilmek ve bunu sürdürebilmek partnerlik bilincine sahip kurumlarla mümkündür.

Doğru partner ile doğru bilgi elde edilir. Kayıplar kazanca çevrilir, kalite ve fiyatta rekabet gücü artar, yeni pazarlara yelken açılır.

“Bir iş adamının kararları sahip olduğu bilgiden öteye gidemez.”

(R. P. Lamont)

CEVAP VER

Yorumunuzu yazınız
Lütfen isminizi giriniz